Çarşamba, Şubat 01, 2006

unutkanlıkla savaşma yolları

bugün, burda, başımıza büyük belalar açan unutkanlık hastalığını, bunun sebeblerini ve onunla savaşma yollarını belirlemek için bulunmaktayız.
unutkan olduğunuzu düşünüyorsanız öncelikle ne kadar unutkan olduğunuzu belirlemeniz gerekmektedir.
  • anahtarlarınızı sürekli evde unutuyorsanız, çilingirle kanka olduysanız,
  • çilingirin telefon numarasını kaydetmeyi unuttuysanız,
  • cep telefonunuzu da evde unuttuysanız,
  • cep telefonunuzun pin kodunu, e-postalarınızın şifrelerini unutuyorsanız,
  • hangi günde olduğunuzun hakkında bi fikriniz yoksa,
  • elinizdeki objeyi neden aldığınızı ve onunla ne yapacağınızı unutuyorsanız,
  • arkadaşınızla kaçta, nerde buluşacağınızı hep unutup ona telefon edip tekrar soruyorsanız,
  • doğum günleri, yıl dönümleri vs. hakkında pek bir bilginiz yoksa,
  • alışverişe gidip alacaklarınızla alakasız bir torba dolusu şeyle eve geliyorsanız,
  • arabanızın anahtarlarını nereye koyduğunuzu unutuyorsanız,
  • anahtarları bulduğunuzda arabayı nereye park ettiğinizi unutuyorsanız,
  • tuvalete girdiğinizde pantolonu indirip, çamaşırınızı indirmeyi unutuyorsanız,
  • duşa veya denize girdiğinizde görüşünüzde oluşan damlacıkları önce anlamsız bulup sonra bunun sebebinin gözünüzde unuttuğunuz gözlüğünüz olduğunu farkediyorsanız,
  • arkadaşınıza aldığınız/ yaptığınız hediyeyi, hediyeyi aldığınız/yaptığınız tarihten iki ay sonra veriyorsanız,
  • bilgisayarınızı diğer insanların erişiminden korumak için koyduğunuz şifreyi unutuyorsanız,
  • tırnaklarınızdaki ojeler define haritası gibi görünüyorsa ya da tırnaklarınız elleriniz hiçbir şey tutamayacak kıvama gelene kadar uzuyorsa,
  • buzdolabınız daha önce ne olduğunu hatırlamaığınız tuhaf yaratıklarla doluysa,
  • kek, poğaça, kurabiye gibi fırınsal yemekleri paso yakıyorsanız,
  • ocaktaki lekelerin imdadına hiçbir temizlik ürünü yetişemiyorsa,
  • bir şeyi "bunun burda olduğunu unutmamalıyım" diye bir kenara koyup sonra nerde olduğunu bulamıyorsanız,
  • biri size isminizle hitap ediyor, hayatınız hakkında hemen herşeyi biliyorsa, ama sizin o kişinin kim olduğu hakkında en ufak bir fikriniz yoksa,
  • ellerinizde, halılarınızda, giysilerinizde nasıl olduğunu hatırlamadığınız bir takım yanık izleri varsa,

aramıza hoşgeldiniz..

yukarıda sıraladıklarımdan birkaçını ya da hepsini yaşıyor olabilirsiniz. üstelik bu liste fena halde uzatılabilir. bunlar sadece aklıma gelen birkaç madde.. şimdi, unutkan kişinin yapması gerekenlere gelelim.. başlangıçta, unutkanlığınızın derecesine karar vermelisiniz. listedekilerin hemen hepsini yaşıyorsanız o zaman balık hafızalı diye tabir ettiğimiz kişilerdensiniz. bu durumda unutkan olmak, eğer çevrenizdekiler de bunu biliyorsa sizin için bir kurtuluş, bir bahane olabilir. eğer şaka kaldırabilen bir bünyeyseniz o zaman sorun yok, hep beraber güler geçersiniz. her dereceden unutkanlara tavsiyem not defterleri ve post-it'ler. kişisel gelişim kitapları, hafızayı güçlendirme yolları filan işe yaramıyor. ancak, daha önce de belirttiğim gibi, eğer şaka kaldıramıyorsanız o not defterinizi filan insanların erişiminden uzak tutmalısınız. şakayı da geçtim banka, e-posta vs. şifrelerinizin yazdığı bir defter sizin aleyhinize gelişecek bir takım olayları da beraberinde getirebilir, üstelik nasıl olduğunu bile anlamazsınız, çünkü defterinize kırmızı kalemle dev harfler kullanarak banka şifrem:1648, pin kodum:3684, gmail kullanıcı adı:zırtapoz şifre:buseferunutmayacagim yazmış olduğunuzu, hatta böyle bir defteriniz olduğunu bile unutmanız işten bile değil. o defter ortalıktan kaybolduğunda mazinizde silik bir zamanlar var olmuş olan defter imgesinden başka birşey kalmayacaktır.

unutkanlık, doğuştan gelen bir kişilik özelliği olabileceği gibi, ağır hayat şartlarından-bitmek bilmeyen eğitim hayatı; zorlayıcı bir iş; fazla aktif ya da fazla pasif sosyal yaşam; keyif verici madde kullanımı- dolayı sonradan kazanılabilen bir özellik de olabilir.

sonuç itibariyle, unutkanlıkla baş etmek için yapabilecekleriniz bir not defteri edinmeniz ya da not defteri yerine geçebilecek bir ya da birden çok yakın arkadaşa sahip olmaktır. bunun dışında yapabilecekleriniz: hatırlamadığınız kişilere açıkça hatırlamadığınızı(genelde bozulurlar) söylemek; şifresini unuttuğunuz bilgisayarınızı açabilmek için başlatırken F8 tuşunu çürütmek; mümkünse kek,börek vs. pişirmemek ya da bunu yaparken başında beklemek veya saat kurmak; şifrelerinizi "artık bunu da unutmam canım" dediğiniz şeylerden seçmek, riskli de olsa aynı şifreyi kullanmak(adınız değil artık, yuh!); bir takvim kullanmak, her gün onu işaretleyerek günden haberdar olmak, aynı takvime özel günleri not almak ya da günleri basılı bir defteri günlük olarak kullanmak; mümkünse anahtarlarınızı hep belli bir yere bırakmak ya da birden çok anahtar yaptırarak bunları pantolonlarınızın cebine ve çantalarınıza koymak(özellikle yalnız yaşayanlar için); ya da tüm bunları sallamayarak herşeyi iki kere kontrol ederek (hiiii, tren biletimi unuttum galbaaa!,bugün sınav vardıııı!) paranoyak bir hayat sürdürmektir..

bişiiler daha yazıcaktım galiba ama..hay allah..